Street
Sokakta yaşadığı her halinden belliydi adamın. Kendi kendine konuşuyordu. Sakın öyle yapma diyordu bir kısımda. Kendime o kadar yakın hissettim ki oturdum yanına. Ve şimdiye kadar tanıştığım en gerçek insan oydu. Bu saatten sonra diyordu, çok hızlı derdini döküyordu dünyaya ancak arada bir yakalıyordum. Bu saatten sonra bizden olmaz be abicim. Bundan böyle inanmam. Hayat sağdan soldan saldırıyor diyordu. Önümüzden yaşlıca bir kadın, bir bebek ve babası ve bir sürü insan geçip gitti. Hiçbiri de fark etmedi en hakiki insanı. Hiçbiri. Ve döndük en başa öyle yapma diyordu ısrarla. Sanki, kendi yakarışlarımı duyuyordum adamın ağzından çıkanlarda. Manyak mıyım ben diyordu. Hayır biz hariç herkes öyle dedim. Bu hata bir kere yapılır salak mısın dedi. Başım önde sessizce dinlemeye devam ettim. Bu sefer bana karşı sakın öyle yapma demeye başladı. Belki binlerce kez. Sakın öyle yapma. Öyle yaptın değil mi dedi? Bir an O'nu görür gibi oldum manyak mısın diye sararak beni kendime getirmeye çalıştı.
Sakın öyle yapma.

Comments
Post a Comment