Dünya-Bu Başka Bir Dünya
Dünya
Bu başka bir dünya
Gün boyu yaşamın getirdiği sıkıntılarla uğraşmış ve
yorulmuştum. Sonunda çantanın içini aradım ve anahtar sesiyle kendime geldim. Kapıyı araladım ve kendimi bembeyaz odamdaki tek renge mavi örtülü yatağıma
attım.
Yorgunken uyumakta zor bilir misiniz? Ruhumun yavaş yavaş
bedenimden uzaklaştığını hissetmem için önce beynimi küçük oyunlarla oyalamam
gerekir. Bazen anılarımı gözlerimin önüne getiririm, bazen o gün yaptıklarımın, karşıma çıkan ya da koşarak bile
isteğe gidip benim kucakladığım olayların
bir özetini yaparım. Bazen hayal ederim –herkes gibi. Yastığın içine gömüldükçe kendi
hikayemi yazmaya başlarım kendi geleceğimi seyretmek için.
Bugün gözlerim perdeyi aralayıp içeri sızmaya çalışan ışığa
takıldı. İzin verdim karanlık odamın içine doğmasına, perdeyi söktüm attım. Üçgen
bir cam çerçeveden lacivert gökyüzünü seyrettiniz mi hiç? Bulutların hareketine
kapılıp yürüdünüz mü dünyanın üzerinde? Bugün ben uzaya doğru koştum. Size gördüklerimi anlatıyım. Hıhh ,işte konuş artık dediğinizi duyuyorum. O kadar şey söyledim umrunuzda değil. Tamam tamam buraya kadar dayanıp okuduysanız sırf trip atmak için vazgeçip
bırakmıyacağım kalemi.
Ne diyordum,uzayda dolaştım bugün.
Bir arkadaşım var aynı liseden mezunuz ve doğru düzgün hiç
sohbetimiz yoktu ta ki bir sabah bana mesaj atana kadar. Rüyasında görmüş beni, çok korkmuştu. Ben ölmüşüm ve bütün sınıf toplanıp ağlıyormuş. Çok güldüm o
kadar seven varmıymış beni diye. Sonra ona dedim ki bu aralar ölmeyi
düşünmüyorum. Şimdilik buralardayım. Gerçekten buralarda bu dünyada olmak istiyor muyum soruları kafatasımın içini bulandırıyordu. O dedi ki, gel satürne
gidelim ben gidiyorum buralardan sıkıldıça... Güldüm geçtim günün koşuşturmasına
ayak uydurdum.
Ve işte bugün bebekte değil karaköyde değil taksim de değil
uzayda gezmek istedim. Orada bir gezegen beni çağırıyor hissediyorum. Benim
gezegenim. Benim dünyam. Marslı filminin çok mu etkisinde kaldım? İzlediğim
yabacı dizilerin mi, üniversitedeki fizik hocamın anlattıklarına mı hayran kaldım
bilinmez. Çok da düşünmeye gerek yok kim istemez başka bi dünya.
Bütün gezegenlere uğradım. Hiç biri kırılsın küssün istemem
sonra uğraşamam onların tavır yapmasıyla. Biri cayır cayır yanıyordu nefesimi bedenimden
sökmeye çalışan aşkımı fırlattım içine devam ettim yoluma. Birisinin kafası çok karışıktı hem beni yakıp tutuşturup hem içimi ferahlatmak istiyordu, damarlarım kafayı yemesin diye çok durmayı düşünmüyordum burda ama gitmemi engelleyen bir şey vardı ben de
karışıktım onun gibi sorular sorular keşkeler pişmanlıklar geçmişe yolculuk
yapsam yine aynı şeyleri yaşar mıyım ben mi seçtim zorla mı yaşıyorum yaşamak
zorunda olduğum dünya adı verilen yere ikizimi bıraksam da kaçıp kurtulsam mı
düşüncelerimi tutsak eden yerden. Beyniim zonkluyor patlamak üzere. Bulutsuzluk Özlemi'nin yarattığı notalar eşlik ediyor bana. Ayaklarım
adım atmaya başlamıştı bile şimdiki durak neresi acaba ? Biri ışığı
hapsetmeyi çok seviyordu. Ben karanlığı severim oysa. Hep karanlıkta otururum
migren var bende başım ağrır yoksa. Herkes yüreğini boğanı karanlığı sevmez mi
zaten. Sevmedim burayı. Şimdi bambaşka bir yerdeyim, arkadaşıma sözüm var buraya onsuz geldiğimi
öğrenmesin şşş gelicezz sonra. Hadi devaaam... Şu anda olduğum yer ise benim eskiden yaşadığım dünyaya çok
benziyor. Hayatımın bir kopyası burada devam edecek diye korktum aynı ben
aynı dünya aynı dünyalar aynı insanlar hayır hayııııııır! Bu benim geleceğim
değil bu benim hikeyem değil güle güle.birinde nefes bile alamadım. Bazı
durakları çok hızlı geçtim yolcu inmek istemiyordu trafikte yoktu şoför bastı
gaza. İstanbul trafiğinden o kadar bunalmış ki tek başına kaldığı yolda bile
yavaş ilerlemek istemiyor. Tadını çıkarsana gezinin. Deli işte. Ufukta bir cüce
görünüyordu sevimli mi sevimli biraz soğuk tam benim sevdiğim gibi. Ben kışı
severim kışın o kokusu başkadır. Gezegene biraz kar biraz tarçın biraz da
portakal kokusu serpiştirdim ohh miss eveet burası benim, burayı bırakamam. Burası herkesin her yerin aksine beni huzurla boğuyor ben okyanusta adamı
buldum. Ve derin bir nefes aldım.
Kahvaltı hazır diye bağırdı annem. Portakal suyunun kokusu
sarstı beni. Elimi yüzüme götürdüm yastığın bıraktığı bir iz. Anneeeeeeee……

Comments
Post a Comment